“Say” diyor bana ama kendisi sayıyor: “Beylikdüzü’nde 5 kişi var: Velittin Küçük, Vehbi Orakçı, Yusuf Uzun, Ekrem İmamoğlu ve Seyithan İzsiz…”
***
‘Siz aday adaylık müracaatı neden yapmadınız?’ diye sordum…
- “Siyasette seviye düştü. Benim bu seviyenin içinde yer almam, şu an şikâyetçi olduğum seviyesizliğe ortak olmam demektir” dedi ve devam etti:
- “Peki; siz söyleyin şu anda mevcut aday adayları içinde kaç kişi belediye başkanlık makamına yakışıyor veya kaş kişi o makamı taşıyabilir?”
***
Belli ki dolmuş arkadaş. Hem de gırtlağına kadar. Adeta isyan var her sözünde, her kelimesinde…
Her seçimde Vehbi Orakçı’nın yanında yer alması ile ün salmış bu değerli kardeşim uzun uzun anlattı. Pür dikkat dinledim ve anlattıklarının yüzde 80’ine katıldım. Bu güzel arkadaşım anlattıkça, yani siyasi analizini açık açık yaptıkça ben de her kelimesine ‘haklısın’ dedim.
Yüzüne söyleyemedim ama, anlatım tarzı ile haksız gibi görünse de doğruları yanlışlarından çok daha fazlaydı.
***
Velittin Küçük’ü övdü, Yusuf Uzun’u övmedi, ama yermedi de. Hatta Vehbi Orakçı her zaman olduğu gibi O’nun kabullendiği başkanı. Yani Vehbi Orakçı’yı halen çok seviyor.
Bu güzel kardeşimin adını bilerek vermiyorum, çünkü kendisi ile dost sohbeti yaptık. Hatta kendisi aynen şöyle dedi: “Bölge siyasetini çok iyi bildiğinize inandığım için sizlerden çok daha anlamlı, katılımcı ve birleştirici yazılar yazmanızı bekliyorum.”
***
Vehbi Orakçı ile Velittin Küçük’ün AK Parti saflarında birleşmesi, Beylikdüzü’ndeki siyasi dengeleri de alt üst etti. İki hafta öncesine kadar CHP için, “Yusuf Uzun karşısında kimi aday gösterirse göstersin seçimi kesin alır” diye sesli düşünen Beylikdüzü halkı, son günlerde “Bu seçimi yine AK Parti alır” demeye başladı.
Demek ki siyasette kişiler çok önemli. CHP İstanbul’da Mustafa Sarıgül’e sımsıkı boşuna sarılmıyor. 90 yıllık parti. Elbette vardır bir bildiği...
10 KASIM YANKILARI SÜRÜYOR
Gazetemiz Beylikdüzü’nde de iyi bir okuyucu kitlesine sahip olunca, sokağa çıktığımızda vatandaş sormadan edemiyor bazı haberler için: “İrfan Bey ne olmuş öyle Silivri’de ya!?”
Biri de diyor ki: “AK Partililer için güzel tezgâh hazırlamışlar.”
Ulusallık olan Silivri’ye, bölge ilçelerden de bakın nasıl yorumlar geliyor. 10 Kasım’daki siren kriziyle ilgili yaşananları, çocuklar en objektif şekilde duyurmaya çalıştı. Okurun iyi analiz etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bazı varsayımlar da göz önünde bulundurulmalı. Mesela gerçekten teknik bir hata söz konusu olabilir. Genel duruma bakınca CHP’ye de tepki vardı AK Parti’ye de. Hatta Kaymakam Salih Keser’in konuşmasını bile dinlemeyip alkışlarla ve tezahüratlarla protesto etti halk.
Dışarıdan yorumda bulunmak kolay Beylikdüzü’ndeki bu vatandaşlar gibi. Önemli olan hadiseyi Silivri halkının çözmesi. Bizlerde bu çözüme katkı sunacağız. Kimsenin şüphesi olmasın…